Uzmanından “altın pasaport” yorumu: Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın bu kararı, devletlere “milliyetinizi satmayın” diyor

AB Adalet Divanı, Malta’nın ‘Altın Pasaport’ Programını Yasadışı Buldu

Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD), 29 Nisan tarihli ve C-181/23 sayılı Büyük Daire kararıyla, Malta’nın ‘altın pasaport’ programını yasadışı buldu. Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Rıfat Tınç, kararı değerlendirdi. Prof. Dr. Tınç, “Vatandaşlık bir devletin en kutsal değeridir. Bu değerin paraya tahvil edilmesi hem ulusal kimliğin hem de kamu kurumlarının içten içe çürümesine yol açabilir. ABAD’ın bu kararı, bir anlamda devletlere ‘milliyetinizi satmayın’ diyor” dedi.

Prof. Dr. Mehmet Rıfat Tınç: Karar Sadece Hukuki Değil, Sosyolojik ve Etik Boyutlarıyla da Değerlendirilmeli

Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Rıfat Tınç’a göre bu karar, sadece hukuki değil, aynı zamanda sosyolojik ve etik boyutlarıyla da dikkatle ele alınmalı. Prof. Tınç, kararı şu şekilde değerlendirdi: “Altın pasaport uygulaması, belirli bir para karşılığında – Malta örneğinde olduğu gibi yaklaşık 500.000 avro – ülke vatandaşlığı verilmesini öngörüyordu. Ancak ABAD, bu uygulamanın, yalnızca bir ulusal vatandaşlık değil, aynı zamanda Avrupa Birliği vatandaşlığını da ‘pazarlanabilir bir meta’ haline getirdiğine hükmetti. Vatandaşlık bir devletin en kutsal değeridir. Bu değerin paraya tahvil edilmesi, hem ulusal kimliğin hem de kamu kurumlarının içten içe çürümesine yol açabilir. ABAD’ın bu kararı, bir anlamda devletlere ‘milliyetinizi satmayın’ diyor.”

”Bir Dönüm Noktası Niteliğinde”

Prof. Dr. Tınç, “Karar, AB hukukunun temel ilkeleri olan yargı denetimi, yetki paylaşımı, karşılıklı güven ve sadakatli iş birliği açısından da bir dönüm noktası niteliğinde. Artık AB üyesi hiçbir devlet, vatandaşlığını ekonomik kazanç uğruna bir ‘ürün’ gibi satamayacak. Bu gelişme yalnızca teknik bir hukuk kararı değil, küresel ölçekteki değer erozyonuna karşı bir duruş. Bu karar, her şeyin ticarete açık olduğu bir dünyada, hukukun hâlâ bir sınır çizebildiğini gösteriyor. Vatandaşlık, bir ‘altın yumurtlayan tavuk’ değildir. Gerçek bir bağ, karşılıklı hak ve ödevler üzerine kurulu bir dayanışma ilişkisidir” dedi.

”Sert Bir Uyarı”

Prof. Dr. Tınç, “AB vatandaşlığı, kişilere yalnızca seyahat özgürlüğü değil, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy verme ve seçilme gibi siyasi haklar da sağlıyor. Bu nedenle, bu tür ‘parayla vatandaşlık’ uygulamaları, AB’nin bütünleşme sürecine zarar veriyor. Uluslararası bir mahkeme, ulusal iktidarlara hukuk dersi veriyor: Her şey parayla satın alınamaz. Kamu, devlet, ulus gibi kavramlar hâlâ anlamlıdır ve korunmalıdır. Kamuoyuna yönelik mesajlar da içeren karar, vatandaşlık gibi asli bir kamu hukuk kurumunun ticari hale getirilmesine yönelik sert bir uyarı niteliği taşıyor. Avrupa Birliği’nin bu kararıyla, yalnızca Malta değil, benzer programlar uygulayan diğer üye devletler de doğrudan etkilenmiş durumda” ifadelerini kullandı.

Ahlak, Değerlerimizi Korumaya Yarar

Prof. Dr. Tınç, “Ahlak, kendi değerimizi korumaya yarar. Değerler kaybolmaz, biz onları kaybederiz. Vatandaşlık da böyle bir değerdir; sadece hukuki bir statü değil, aidiyetin, güvenin ve sorumluluğun simgesidir. 29 Nisan tarihli bu karar, Avrupa Birliği’nin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda etik ve kamusal bir değerler birliği olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Hukuk, insanlığın değişim sancılarına yön veren en önemli aktörlerden biri olmaya devam ediyor” diye konuştu.

(DHA)

Related Posts

AB’den sert uyarı: ’70 üvey kardeş kabul edilemez’

Avrupa Birliği sağlık bakanları, sperm ve yumurta bağışlarında etik sorunların ve donörden doğan çocukların artan sayısının yarattığı etkilerin önüne geçmek için uluslararası düzeyde sınırlama getirilmesini önerdi. İsveç ve Belçika’nın öncülüğünde hazırlanan teklif, Lüksemburg’da düzenlenen AB sağlık bakanları toplantısında gündeme geldi.

ABD’nin İran’a saldırısı sonrası BM’den ilk açıklama

ABD’nin İran’daki Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislere saldırı düzenlemesi sonrası BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, yazılı açıklama yaptı. B-2 bombardıman uçaklarıyla düzenlenen saldırının halen gergin durumdaki bölgede tehlikeli bir …

Bolu’da orman yangınına erken müdahale

Bolu’da çıkan orman yangınına erken müdahale sonucu büyümeden söndürüldü.

Emekli Büyükelçi Okçal: Kimse İsrail ve ABD karşıtlığı nedeniyle İran’daki molla rejimini destekleme noktasına gelmemeli

Emekli Büyükelçi Okçal: Kimse İsrail ve ABD karşıtlığı nedeniyle İran’daki molla rejimini destekleme noktasına gelmemeli

FETÖ davasında skandal itiraf! ‘Erol abinin ölümü Washington’da planlandı, Medine’de onaylandı. Katili dışarda’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski yaveri Ali Yazıcı, yargılandığı FETÖ Genelkurmay Çatı Davası’nda 15 Temmuz darbe girişimi sırasında öldürülen Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok’un ölümüne ilişkin detayları açıkladı. Erol Olçok’un eşi Nihal Olçok’un “Abdullah Tayyip Olçok’un, Erol Olçok’un suçu neydi?” diye bağırması üzerine Ali Yazıcı, “Erol Abi’nin ölümü Washington’da planlandı, Medine’de onaylandı. 15 Temmuz’da da uygulandı.” dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’da Paşinyan’ı kabul etti: Normalleşme görüşüldü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ı kabul etti. Kabulde, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme süreci kapsamında atılabilecek adımlar da ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, mevcut konjonktürde Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış müzakerelerinde varılan mutabakatın önemine dikkat çekti.