Günün köşe yazısı: Milyon dolarlık liyakatsızlık

Eski futbolcu Hamit Altıntop, Hürriyet gazetesindeki köşe yazısında Türk futbolunun temel sorunu olarak gördüğü bütçe planı sorununu ele aldı.

“Türkiye’de büyük bütçeler çoğu zaman plansızlık ve kısa vadeli yaklaşımlar yüzünden sahaya gerektiği gibi yansımıyor” sözlerine yer veren Altıntop, yazısında şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye’nin üç büyük kulübü olan Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş, maaş bütçeleriyle Avrupa’da birçok kulübü geride bırakıyor:

·Galatasaray – yaklaşık 9 milyon Euro/ay
· Fenerbahçe – yaklaşık 7 milyon Euro/ay
· Beşiktaş – yaklaşık 6 milyon Euro/ay

Buna karşılık, Avrupa’da yıllardır Şampiyonlar Ligi’nde istikrarlı performans gösteren kulüpler çok daha düşük bütçelerle ayakta duruyor:

· Benfica (Portekiz) – yaklaşık 3 milyon Euro/ay
· Ajax (Hollanda) – yaklaşık 3 milyon Euro/ay
· FC Copenhagen (Danimarka) – yaklaşık 2 milyon Euro/ay

GERÇEK FARK

· Rakamlar net bir tablo ortaya koyuyor: Türkiye’de aylık maaş yükü, Avrupa’daki denk kulüplerin 2 ila 4 katı. Ama mesele sadece para değil.

· Avrupa kulüpleri bütçelerini stratejik planlama, liyakat ve sürdürülebilir sistemlerle yönetiyor.

· Türkiye’de ise büyük bütçeler çoğu zaman plansızlık ve kısa vadeli yaklaşımlar yüzünden sahaya gerektiği gibi yansımıyor. 2012’de Galatasaray’a transfer olduğumda, Türk futbolunu yakından tanıma fırsatım oldu. İlk günlerde beni en çok şaşırtan şey, sahip olunan imkanlara rağmen bu imkanların sahada doğru kullanılmamasıydı.

DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK

· Aradan yıllar geçti, o gün ile bugünü kıyasladığımda tablo hâlâ aynı: Maddi güç var, taraftar tutkusu var, ilgi ve yatırım olağanüstü…

Ama bütün bu imkanlara rağmen sahada üretim, sürdürülebilirlik ve strateji eksikliği devam ediyor. Bu yalnızca futbolun değil, aslında toplumsal yapımızın da bir yansıması. Çünkü futbol bu ülkenin en büyük ortak tutkusu. Ve bu tutkuyu, sistemsizliğe teslim etmek yerine planlama, liyakat ve profesyonel insan kaynağı ile buluşturmak zorundayız. Gerçek şu: Bizim kulüplerimiz daha çok harcıyor, Avrupa kulüpleri daha çok üretiyor. O yüzden bugün geldiğimiz noktada: Türk futbolunun en pahalı yanılgısı para değil, plansızlıktır.

NOT: Bu yazıda kullanılan maaş bütçesi ve kadro değeri verileri, Transfermarkt ve Capology gibi uluslararası futbol finans platformlarının paylaştığı tahmini verilere dayanmaktadır. Türkiye’de maaşlar genellikle net, Avrupa’da ise çoğunlukla brüt rakamlar üzerinden ifade edilmektedir. Bu fark, rakamların doğrudan kıyaslanmasını zorlaştırsa da, aradaki genel uçurumu değiştirmez.

LİYAKAT VE İNSAN KAYNAĞI: TÜRK FUTBOLUNUN GERÇEK TEMELİ

· Bugün Türk futbolunda bir zincir var: Genel Kurul başkanını seçiyor -Başkan kendi yönetimini oluşturuyor -Yönetim, kendi çevresinden profesyonelleri getiriyor -Bu anlayış doğrudan sahaya yansıyor. Peki Genel Kurullar başkanlarını neye göre seçiyor? Kriter belli mi? Bir ölçü var mı? Bilen var mı?! Çoğu zaman seçimler vizyon ve liyakat üzerinden değil, ahbap– çavuş ilişkileri, çıkar dengeleri ve kısa vadeli vaatler üzerinden şekilleniyor. Bu da sahaya ‘kazanmak için her yol mübah’ anlayışı olarak yansıyor. Oysa doğru zincir şu olmalı: Genel Kurul -Vizyon sahibi Başkan -Yetkin Yönetim -Liyakatli Profesyoneller – Sahada kaliteli futbol.

FUTBOL TUTKUSU VE YAN ETKİSİ

· Bu ülkenin futbol tutkusu büyük bir güçtür. Ama bu tutku, doğru yönetilmediğinde tüm paydaşları olumsuz etkiler: · Sponsorlar: Güvensiz yapı yüzünden desteklerini azaltır.

· Taraftarlar: Oyun kalitesizleştiği için maç izleme arzusunu kaybeder.

· Yayıncılar: Düşen tempo ve kalite nedeniyle bütçelerini küçültür. Sonuç: Hep beraber geriye gideriz. Ve bu, aslında mevcut yapının doğal sonucudur.

İNSAN KAYNAĞINI GÜÇLENDİRMEK

· TÜRK futbolunun gerçek temeli, insan kaynağını güçlendirmektir. Futbol sadece oyuncudan ibaret değil; teknik ekip, altyapı antrenörleri, sağlık ekibi, analistler, scoutlar, yöneticiler… Eğer bu yapıyı liyakatle kurmazsak, sahada istikrar ve başarı beklemek hayal olur.

· Kendi ülkemizde kaliteli antrenör, yönetici ve uzman yetiştirmeliyiz.

· Federasyon, kulüpler ve üniversiteler arasında ortak eğitim programları oluşturulmalı.

· Genç antrenörlere ve yöneticilere Avrupa’da staj imkanları sağlanmalı.

· Kulüplerde “liyakat kriterleri” net tanımlanmalı ve şeffaf şekilde uygulanmalı.

Sonuç: Liyakat olmadan sürdürülebilir başarı olmaz. İnsan kaynağına yatırım yapmadan futbol kültürü gelişmez. Doğru kişiyi doğru yere koymak, Türk futbolunun geleceğinin en sağlam temeli olacaktır.”

Odatv.com

Related Posts

İTÜ’lü profesör, İstanbul depremi için tarih verdi: Tsunami riski de var

İTÜ MATAM Genel Müdürü Prof. Dr. Cenk Yaltırak, İstanbul’da beklenen büyük depreme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yaltırak, en geç 2065’e kadar Marmara’da büyük depremin yaşanacağını belirterek, “Bu süreç yarın da başlayabilir” dedi. Tsunami tehlikesine de dikkat çekti.

Zeytin Yavru Goril Nijerya’ya Dönüyor

İstanbul Havalimanı’nda bulunduğu günden beri rehabilite edilen Zeytin, ülkesine geri dönmek için hazır.

Kılıçdaroğlu, hakkındaki haberler için “asılsız dedikodular” dedi, Uğur Dündar’a sert çıktı: Gözünü kötülük bürümüş, ıslah olmaz muhteris!

Kılıçdaroğlu, hakkındaki haberler için “asılsız dedikodular” dedi, Uğur Dündar’a sert çıktı: Gözünü kötülük bürümüş, ıslah olmaz muhteris!

AKP’li Yayman’dan SHP çıkışı: Aynı senaryo yaşanıyor

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, CHP Genel Başkanı Özgür Özel için “akıl tutulması” yaşıyor diyerek, CHP’nin bir sonraki seçimi kaybedeceğini söyledi.

İsrail’i protesto etti hapse atıldı: Bir aydır tutuklu

İsrail’e silah satan şirketlerin de katıldığı IDEF 2025 Fuarı’nı protesto eden İsmail Çelik, “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla tutuklandı. Çelik’in tutukluluk halinin devamına karar verilirken, avukatlarına haber verilmeden SEGBİS üzerinden mahkemeye çıkarıldığı öne sürüldü.

Aktaş’ın şirket binası bile imara aykırıymış

Diyarbakır’daki Aktaş Grup binasının imar yönetmeliğine aykırı inşa edildiği ortaya çıktı. Kayyum döneminde ruhsat verilen şirket binası ise Doğan Aktaş adına kayıtlı.